27 Eylül 2014 Cumartesi

The Power - Rhonda Byrne *Yaz 2014 Okuma Şenliği*

  İlk defa kişisel gelişim okudum. Kitap akıcılığıyla okutturuyor kendini. Altı çizilesi bir sürü cümle vardı ama kuşe kağıt olduğundan kıyamadım, resmini çektim ben de. Doğrusunu isterseniz ilk görüşte kapağına vurulduğum -ilk görüşte aşk diye buna denir- minik, ciltli olan bu kitap hayatımı pek fazla etkilemedi. Birçok kez hissederek hayal etmeme rağmen sonuçlar açıklandığında bunun bir işe yaramadığını anladım. Belki de hemen pes etmemem gerekiyordu. Siz yine de hemen pes etmeyin. Kimbilir, belki bir gün hayali(m)niz gerçekleşir! :)



  Kitapta sık sık göreceğimiz cümle: ''Ne verirseniz onu alırsınız.'' Yazar sevgiden bahsediyor. Yani ''Sevgi verin ki sevgi alabilesiniz.'' Yazar kitabın daha ilk sayfasından The Power'ın yani güç'ün ''sevgi'' olduğunu açıklıyor ve sevgiyle ilgili altı çizilesi bir sürü cümleler/paragraflar geliyor karşımıza.
[14 Ağustos 2014]





8 Eylül 2014 Pazartesi

Anlatmak İçin Yaşa - Lisa Gardner *Yaz 2014 Okuma Şenliği*





 *Kitap bittiğinde polisiye okumayı ne kadar özlediğimi fark ettim.*

  Yazarın kıvrak zekasına hayran kaldım. Bir Sherlock Holmes/Poirot kadar olamasa da bunları yansıtacak cinsten. Yazar bir sürü çözümlenemeyen olayı öyle bir şekilde bağladı ki birbirine okuduğum zaman şok oldum. Kitap birkaç kişinin ağzından anlatıldığı için birinden şüphelendiğim zaman, o kişinin ağzından anlatıldığı yeri okuduğumda hemen ona olan şüphem gidiyordu. Çok garipti kitabın bu yanı. Sevdim.

6 Eylül 2014 Cumartesi

Şeker Portakalı - José Mauro De Vasconcelos *Yaz 2014 Okuma Şenliği*


BU - Kİ - TA - BI - HER - KES - O - KU - SUN!

Not: Trenlerden nefret ediyorum artık.

  Zeze'nin yaşamını, hayal gücünü, şeker portakalı fidanıyla yaptığı sohbetleri, insanlara bakış açısını, kısaca her şeyini öğrenmeli insan. Zeze yoksul ama; cüretkar, yardımsever, hoşgörülü, insanların üzülmesine kıyamayan, bencillikle alakası olmayan, anlayışlı, kimseden dilenmeyen, insanların ayakkabılarını boyayarak para kazamaya çalışan, etrafındaki nesneleri ve özellikle okumayı kendi kendine öğrenen ve bu nedenle okula erken gönderilen sadece 5 yaşında bir çocuk. Ara sıra şeytan ona fısıldayıp yaramazlıklar yaptırsa da aslında Zeze çok iyi biri. Hatta o kadar iyi biri ki şarkı söylemeyi sevdiği için yolda şarkı söyleyip şarkı sözlerini satan Bay Ariovaldo'yla düet bile yapıyor. 

  En nefret ettiğim şeylerden biri, bir insanın haksız yere dövülmesi. Haksız yere bir çocuğu dövmek hiç adil değil! Hem o daha 5 yaşında bir çocuk! Yazık değil mi, siz söyleyin. Zeze'me vuran ellerin kırılsın Lala (Jandira), Totoca (Antonio), Paulo! Manuel Valadares nam-ı diğer Portuga demiyorum. Neden mi? Çok mu merak ediyorsunuz? O zaman kitabı okuyun! :) 


5 Eylül 2014 Cuma

Aynı Yıldızın Altında - John Green *Yaz 2014 Okuma Şenliği*


''O okurken uykuya dalar gibi aşık oldum: Önce yavaş yavaş, sonra bir anda.''

  Evet! Hazel, Augustus ve Isaac kanser. Evet! aşk ön planda. Evet! sonu acıklıydı...ve evet, sonlarda birazcık gözlerim doldu. Hatta gözyaşı bile akmış olabilir.